Ötekileştirmek diye bir gerçek var hayatımızda. Biz toplum olarak her ne kadar herkes eşit imajı çiziyor olsakta birbirimizi memleketiyle, siyasi görüşüyle, diniyle her açıdan yargılamayı sürdüren bir yapı içindeyiz. Türk toplumuna tarihi açıdan bakacak olursak geçmişinde bir impatorluğun izlerini taşıyan sonra demokratik çatı altında bir Cumhuriyetin temellerini atan, köklerinde her tonu barındıran bir kabalığı oluşturuyoruz.
Seçemediğimiz köklerimizin, genlerimizin, çevresel faktörlerimizin bizi ötekileştirebiliyor olması ise çok acı verici. Kendi gerçeklerini sindiremeyen hoşgörüsüz bir milletin bütünü oluşturarak temeli sağlam ilkeler çıkarması ise beklenemeyecek bir gerçektir. Böylesine bir kutuplaşma ortamı bir seviyeye kadar rekabet ve farklılıklar ortaya iyi ürünler çıkarır yaklaşımını getirse de bu durumun aşırı olması şiddeti ve bütünün parçalara ayrılmasını getirecektir.
Beni kadın olduğum için, diğerini doğduğu toprak için, bir diğerini kendi doğrularını savunduğu için, bir diğerini cinsel kimliği farklı olduğu için , farklı ilan ederken elimizde ne kaldığına bir bakalım.