Müsilaj Nedir?
Geçen Sabah evden Denize doğru bakıyordum, denizin üzerindeki köpük gibi birikintilere gözüm takıldı, küçük çaplı bir araştırma yaptıktan sonra bu katmanın Müsilaj olduğunu öğrendim.
Marmara Denizi´nin yüzeyinde sarı-kahverengi renklerde görülen yapışkan kümeler müsilaj olarak adlandırılırken balıkçıların ağlarını kaplayacak kadar yoğunlaşabiliyor. Balıkçıların salya ya da köpük dediği müsilaj, mikroskobik deniz alg (bitkilerine) türlerinin aşırı artışıyla başlıyor. Biyolojik ve kimyasal koşullarla doğal oluşan müsilaj bitkisel canlıların aşırı çoğalması ve deniz sıcaklığının yükselmesiyle oluşuyor. Rüzgarsız ve sakin denizlerde kendini daha çok gösteren müsilaj, doğal olmasına rağmen aşırı çoğalınca ekosisteme zarar verebiliyor. Balıkçıların ağlarını kaplayan müsilaj, Marmara Denizi´nde dalış yapan balık adamların kameralarına yansıyacak şekilde çoğaldı.
Müsilaja yol açan fitoplanktonun ekosistemin devamı için çok önemli olan fotosentez olayının bir parçası olduğunu ama bu denli çoğalmasının sorun oluşturduğunu düşünmekteyiz. “Ölüp parçalanma sürecinde meydana gelen bakteriyel faaliyetle müsilajlı yığınlar oluşuyor. Kıyı alanlarında artan insan faaliyetleriyle evsel ve endüstriyel atıklar denizlere ulaşarak müsilajın etkisini arttırıyor”
Balık sezonunun erken kapanmasına nedeni müsilaj yoğunluğu, Marmara Denizi´nin en büyük tehdidi oldu. Marmara´nın her yerinde yüzeyden görülebilen müsilaj, dalgıçların indikleri derinliklerde bile yoğun yapısıyla canlı yaşamına zarar veriyor. karasal ve su da ekosistem bozulmasıyla artan çevre sorununun ekonomik kayıplara neden olabileceğini ve insansal etkilerin müsilajı arttırdığını düşünüyorum. Adalar etrafında dalış yapan Dalgıçlar ise derinliklerde bile yoğunlaşan maddelerin dalış turizmini olumsuz etkilediğini söyledi. müsilaj kirliliğinin canlı yaşamını tehdit ettiğini gözlemledi.
“Dipte birikerek ekolojik tahribata neden olabilir”
“Bu canlılar karbondioksit ve bazı besinleri ışık enerjisiyle şeker gibi organik moleküllere çevirir. Bazı türler, uygun şartları bulduğunda aşırı artarak baskın olur. Kıyısal alanlardaki yüzeyde ve su kolonunda yoğunlaşan fitoplankton bulanıklık yaratır, görüş mesafesini azaltır, güneş ışığının dibe ulaşmasını engeller. Fotosentez, dünyadaki en önemli reaksiyondur fakat böylece dipte fotosentez kısıtlanır. Kısa ömürlü bu canlılar öldüklerinde fotosentezle salgıladıkları organik maddeleri suya bırakır ve bakteriyel faaliyetle birlikte ayrışarak müsilaj oluşur. Bu yapıya diğer canlı ve cansız maddeler (partiküller, zooplankton, deniz anaları, insansal çöpler) katılırsa yapışkan kütleler oluşur. Meteorolojik şartların etkisiyle çok geniş alanlara yayılabilir ve uzun süreli gözlenebilir. Böylece deniz ekosistemi oksijen yokluğuna ya da toksik alg artışlarına sürüklenebilir. Görsel kirliliğin yanında balıkçılık ve turizmi olumsuz etkiler, ekonomik kayıplara neden olabilir. Parçalanma, çürüme esnasında sudaki oksijeni kullanarak çözünmüş oksijen miktarında azalmaya sebep olur. Su kolonunda ve dipte birikmeleriyle diğer canlıların yaşama, beslenme ve yumurtlama alanlarını örterek habitat kaybı ya da ekolojik tahribatlara sebep olur”
Müsilaj Dalgıçlar için´de kabus oldu
Marmarada adalar çevresinde dalışlar yapan Dalgıç arkadaşlarımız, derinlerde karşılaştıkları görüntüyü ‘korkunç´ olarak değerlendirdi. Düzenli sürdürdükleri dalış etkinliklerinde daha önce de müsilajın görüldüğünü ama bu yoğunlukla ilk kez karşılaştıklarını belirttiler. Dalgıç arkadaşımız söyle söyledi; “Derinlere indikçe kütleler halinde önümüze çıkan müsilaj bir duvar gibi uzanıyor. Doğal ve mevsimsel olduğunu bilmemize rağmen bu yoğunluk bizleri endişelendiriyor. Kirlilik ve insan etkisiyle canlı çeşitliliğine büyük zarar vereceğini düşünüyoruz. Marmara halen yaşıyor ve insansal etkilere direniyor. Bizler denizleri içindeki tüm canlıların güzellikleriyle seviyor ve koruyoruz.” dedi.
“Sadece balıkçıların değil bizlerin de kabusu oldu. Derinlerde kütleler halinde karşılaşıyoruz. Hiçbir dönemde bu kadar yoğun değildi. Marmara´nın korunması için çabalarımız sürüyor. Ama sadece dalgıçlar çabalarsa Marmara´yı kaybederiz.” dedi. Müsilaj patlamasını görüntüleyen dalgıçlar ” Adalar açıklarından yaptığımız dalışların daha ilk metrelerinden itibaren bir korku filminin içine girmiş gibi hissediyoruz. Her tarafımızda yapışkan müsilajın dolaştığını hatta sonsuz bir duvar gibi uzandığını gördükçe doğaya neden bu kadar zarar veriyoruz diye düşünüyorum. Mercanların bile üzerini kaplayacak kadar yoğun bir örtü var.” diye konuştu.