Özel İrmet Hospital Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Salih DURAL “1-31 Ocak Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı” sebebiyle kadınlarda görülen rahim ağzı kanseri hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Rahim ağzı kanseri kadınlar arasında en sık rastlanılan 2. kanser türü olmakla birlikte kansere yüzde 98 oranında HPV (İnsan Papiloma Virüsü) neden olmaktadır. Her 100 kadından en az 2´sinin hayatının bir bölümünde rahim ağzı kanserine yakalandığı bilinmektedir. Rahim ağzı kanseriyle karşılaşmamak adına bir takım önlemler alınabilir. Hastalığa neden olan HPV virüsünden korunmak için önlemler almak ve düzenli olarak sağlık kontrolleri yaptırmak, hastalığın erken dönemde saptanmasına ve tedavide başarıya yardımcı olmaktadır.” dedi.
HPV NEDİR VE NASIL BULAŞMAKTADIR?
HPV (Human papilloma virus) cinsel yolla bulaşan bir virüs türü olup, rahim ağzı kanseri oluşmasına neden olabilmektedir. DURAL, konuyla ilgili bilgilendirmede “Rahim ağzı kanseri tanısı konulmuş olan kadınların yüzde 95´in fazlasında görülen bu virüs genital alanı enfekte eden ve temas yolu sonucu yayılan bir virüs türüdür. Kadınlarda daha sık bir şekilde olmakla birlikte cinsel alanda siğillere ve rahim ağzının dış genital bölgesi ve üreme kanallarında kansere neden olur.” dedi.
HPV VİRÜSÜ BELİRTİ GÖSTERMEDEN İLERLEMEYE DEVAM ETMEKTEDİR
HPV virüsünün oldukça sinsi olduğu ve aylarca hiçbir belirti göstermeden yayılmaya devam edebilir. Virüs belirtilerinin bulaşması birkaç ay veya yıl sonrası rastlandığı durumlarda “sessiz enfeksiyon” olarak adlandırılmaktadır.
HPV virüsü erken dönemde tanısı ve tedavisi yapılabilmesi için düzenli olarak doktor kontrolünün yapılmasının çok önemli olduğunu ifade eden DURAL “HPV virüsü kadınlarda rahim ağzı kanserinin yanı sıra erkekler de de penis kanserine neden olabildiğini ve ciddiye alınması gereken bir enfeksiyon türü olan HPV bazı insanlarda bağışıklık sistemi tarafından kontrol altına alınabilmektedir. Bağışıklık sistemi tarafından etkisiz hale getiremeyen HPV virüsü, yıllarca hiçbir belirti göstermeden varlığını sürdürebileceğini unutmamamız gerekiyor. Bu virüsü hiçbir şikayet olmadan yıllarca enfeksiyonu taşıyabildiği gibi ve bu durumunda hastalığı yayılmasına engel olmadığı gibi, ilişki esnasında bulaşmaya devam edebilir.” ifadelerini kullandı.
RAHİM AĞZI KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Rahim ağzı kanseri belirtisi genellikle hastalığın ileri seviyesi durumlarda ortaya çıkar. en belirgin belirtiler arasında, ‘kanlı akıntı, cinsel ilişki sonrasında kanama ve düzensiz olarak adet kanamaları yer almaktadır.
İlerlemiş vakalarda muayene yapıldığı esnada tümör fark edilebilir. Rahim ağzı kanserinin ilerlemesi durumunda idrar problemleri ve defekasyon zorlukları (dışkılama zorluğu) ve bacaklarda ağrı görülmektedir.
Özel İrmet Hospital Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. Salih DURAL “Rahim ağzı kanseri belirtilerinin en başında görülen, cinsel ilişki sonrası yada ertesi gün beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan kanalamara post koital kanaması denir. Bu kanama durumum önemli bir bulgu olmakla birlikte, rahim ağzı kanserinin erken belirtisi olabilmektedir.” dedi.
Rahim ağzı kanseri belirtileri;
• Yorgunluk, bitkinlik
• Vajinadan idrar ve dışkı kaçağı
• Sırt, bacak ağrısı
• İştah kaybı
• Pelvik ağrı
• Şişmiş ayaklar
• Kilo kaybı
• Kemik ağrısı ve kırıklar
RAHİM AĞZI KANSERİ TEŞHİSİ
Rahim ağzı kanseri erken dönemde belirti veren özelliğinin yanı sıra, tanısı jinekolojik muayene ve “Smear Testi” dediğimiz bir testle tanı rahatlıkla konulabilir. Erken evrede yakalanmış birey tedavi başarı oranı yüzde 80-85 olan rahim ağzı kanserinde biyopsi de hastalığın tanı ve tedavi planı için çok önemli rol oynamaktadır.
RAHİM AĞZI KANSER TEDAVİSİ
HPV virüsü enfeksiyon sonucu oluşan genital siğillerse yakılarak, dondurularak, cerrahi veya lokal kremlerin yardımıyla tedavi edilmektedir. Tedavilerin sonucunda var olan siğillerin kaybolması bir daha o bölgede tekrar ortaya çıkmayacağını anlamına gelmez.
Bazı insanlar da tedavi sonrası da siğil tekrarlanmazken, bazılarında sık aralıklar şeklinde siğiller tekrar ortaya çıkabilmektedir. Siğil çıkması durumunda tedavinin tekrar yapılması gerekmektedir. Bu alanda siğillerin oluşumu bağışıklık sisteminin ne kadar güçlü olup olmadığıyla doğrusal orantılıdır. Bazı durumlarda ise HPV virüsü enfeksiyonları da tedavi durumu olmaksızın kişinin kendiliğinden virüsü vücuttan atabildiği durumlarda olabilmektedir.
