8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, ülkemizde 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlanmıştır. Dünya Kadınlar Günü, sosyal bir yara olan, “kadına şiddet” konusunda toplumsal farkındalık yaratmak için önemli bir fırsat olarak görülmelidir.
Kadın cinayetleri toplumumuzda hala kanayan bir yara olup, ülkemizde her yıl sayısız kadın cinayetlere kurban gitmektedir. AKP iktidarı 2011’den bu yana yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırarak adeta tüm kadınlarımızı korumasız bırakmıştır. 2002 yılından beri ülkeyi yöneten AKP iktidarında kadın hakları daha da geriye gitmiş, kadın cinayetleri ve kadına şiddet ne yazık ki sıradanlaşmıştır.
Bu yönetim zaafı uluslararası raporlara da yansımaktadır.
Dünya Ekonomik Forumu Cinsiyet Eşitsizliği Raporuna göre Türkiye listede 146 ülke arasından 127. sırada yer almaktadır. Avrupa bölgesinde yer alan bir ülke olarak ancak İran, Pakistan, Fas, Nijerya, Lübnan, Kuveyt gibi ülkelerden iyi durumdayız.
Alt başlıklara bakıldığında ülkemiz 146 ülke arasında;
Ekonomik Katılımda 133’üncü,
Eğitim Düzeyinde 99’uncu,
Benzer İşe Ücret Eşitliğinde 96’ncı,
Sağlık ve Hayatta Kalmada 98’inci,
Parlamentoda Kadın Temsilinde 98’inci sıradadır.
Yine DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası tarafından Türkiye'de kadınların çalışma hayatı içerisinde yaşadıkları sorunları gözler önüne seren Kadın Emeği Raporu’na göre kadın istihdam oranı yalnızca yüzde 32,5 seviyesinde kalırken istihdamdaki kadınların büyük bir kısmının kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırıldığı gözler önüne serilmektedir.
Kadınlar özellikle düşük ücretli ve esnek çalışma koşullarına mahkûm edilirken 4kadından 1'i sigortasız çalışmakta olup kadın istihdamı için güvenceli, tam zamanlı ve insanca yaşanabilir ücretli iş alanları yaratılmalıdır.
Çocuk, hasta, yaşlı engelli bakımı kamusal hizmet olarak sunulmalı, ev işlerini kadının üstünden alacak sosyal politikalar uygulanmalı, kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.
Söz konusu bu kötü tablonun bir an önce kadınlarımızın lehine gelişmesi gerekmektedir.
Türkiye'nin yarınlarına ışık tutacak kadınlarımıza korkmadan yaşayabilecekleri, huzurlu ve güvenli bir Türkiye'nin sözünü vermek her vatandaşımızın birinci önceliği olmalıdır.
Medeni, demokratik ve aydınlık bir Türkiye, ancak ve ancak kadınlarımızın omuzlarında yükselecektir.
Tüm kadınlarımızın daha özgür olacakları ve sosyal hayata katılımlarının çok daha yüksek düzeylerde sağlanacağı günlerde buluşmak dileğiyle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum.