EDA NUR IŞIKSAL

Tarih: 06.02.2022 21:13

TOPLUMUN GÖRÜNMEYEN MİNİKLERİ

Facebook Twitter Linked-in

 Topluma kazandırmalara ihtiyacımız var. Bir anne düşünün;  aile eğitimi almamış, okul öğretimi görmemiş, baba azarı işitmiş, koca dayağı yemiş… Bu şartlarda hamile kalarak çocuğunu dünyaya getirmiş.

Şimdi bir başka anne daha düşünün;  sorumsuz, hamileliğinde dahi alkolü ve uyuşturucuyu eksik etmemiş,  küfürleriyle, dayağıyla, kendisine bir yük olduğunu hissettirerek büyütmüş çocuğunu.

 Biraz düşünün! Sokaklarda gördüğümüz kaç çocuk şanslı bir evde dünyaya gelebiliyor ? Biraz düşünün ki her gün adliye koridorlarında, daha reşit olmaktan çok uzak yaşlarda yürümeye alışmış çocuklarımız artmasın! Bir karakoldan içeri daha 8-9 yaşlarında getirilerek ifadesi alınan, sevgi evlerinde büyümek zorunda olan o kadar çok minik var ki bu ülkede! Onları anlamaya çalışmaktan çok uzakta,  öfkemizle “o çaldı…, o kırdı, o suçlu…, o adam olmaz bir yalancı…” gibi yargılarımızla üzerlerine saldırmaya hazırız. Hiç ait olmadıkları bir yerde hayata başlayarak, sonra da nereye ait olduklarını hiç bilmeden yaşıyor onlar. Fakat bunu görmekten çok uzakta zihinlerimiz… Devlet toplum ilişkisi içinde kanunlarla, sosyal sorumluluk projeleriyle, derneklerle pek çok çalışma yürütüldüğünü duyuyoruz. Fakat somut yaşama bakacak olursak etkin bir değişim yok.

Demek ki derneklerde şık takım elbiseler giyen konuşmacılar çıkararak, sosyal sorumluluk projesi adı altında kahvaltılar düzenleyip yardımdan çok etkinlik masraflarına giden bağışlar toplayarak bu çocukları kurtaramıyoruz. Demek ki biraz onların sokaklarda gezerken aldıkları nefeste boğazlarında  düğümlenenleri hissetmeye ihtiyacımız var. Bu anlamda etkin kanunlara, etkin eğitimlere, etkin şekilde onlara dokunan insanlara ihtiyacımız var. Henüz 8 yaşında bir çocuğa “Bundan daha adam olmaz.” diyerek eline de birkaç bozuk para ve çikolata sıkıştırarak ancak potansiyel bir suç makinesi hazırladığımızın farkında olmalıyız. Empatiden uzak bir toplum olarak yaşayacaksak bu da kaçınılmaz bir son olacak. Çünkü bugünün kimsesiz veya zor koşullarda büyüyen çocukları, yarının gerçek toplumu olacaklar. Umarım gerçek fayda ve sonuçlar gözetilerek tasarlanmış bir sistemde topluma kazandırılmış miniklerimizi görmeye başlayacağımız bir döneme gireriz… Mutlu haftalar diliyorum.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —