EDA NUR IŞIKSAL

Tarih: 21.05.2015 11:49

TEKİRDAĞ ÖĞRENCİYE YETMİYOR

Facebook Twitter Linked-in

TEKİRDAĞ ÖĞRENCİYE YETMİYOR

Düşünmekten yoksun insanlar değiliz… Sadece düşündüklerimizi dile getirmekten kaçınan veya dile getirip uygulamaya geldiğinde arkamızı dönenlerdeniz. Bizler böyle olduğumuz sürece ise ne neslimiz ne de gelecek neslimiz gelişmiş aydın bir geleceğe ulaşamayacaktır. Bu hafta tam olarak üzerinde düşündüğüm konu ise Türk gençliğine her zaman önem verilen ülkemde kararlar ne kadar onların fikirleri doğrultusunda veriliyor ve benim şehrimde gençler için olanaklar ne durumda sorularını biraz irdelemek… Genç yaşta pek çok ülke gezdim, pek çok yabancı arkadaşım oldu. Bu ülkeleri gezdiğimde ise beni en çok etkileyen konular eğitim ve kültür alanındaki gelişmeleriydi. Ben ülkemle şehrimle her zaman gurur duydum. Farklı projeler doğrultusunda şehrimizde yabancı arkadaşlarımı da ağırladım fakat bugün çok üzülerek söylüyorum ki olmak istediğimiz yerde değiliz. Evet, her gün pek çok üniversitelerimiz açılıyor, dünya kadar proje oluşturulup üzerinde çalışılıyor hatta öyle anlar geliyor ki Türk genci uluslararası alanlarda kendini kanıtlayarak gururla dolmamızı sağlıyor. Bunların hepsine bende en az sizler gibi gözlerim parlayarak bakıyorum. Fakat biraz daha ayaklarımız yere basarak bakarsak daha gerçekçi adımlarla çok daha ileriye gidebileceğimizi de görebiliriz. Biliyorsunuz ki bugün Tekirdağ’da 3 enstitü,1 yüksekokul, ön lisans düzeyinde eğitim veren 11 meslek yüksekokulu, 3 araştırma ve uygulama merkezi, rektörlüğe bağlı 6 birimi ile yaklaşık 20.000 öğrencisi ile Namık Kemal Üniversite’miz bizlere hizmet vermekte ve her gün biraz daha gelişmektedir. Tabii ki bir üniversitemiz olmasından gurur duyuyoruz. 2006’dan bu yana bir üniversitemiz ve bunun sayesinde artış gösteren bir nüfusumuz var peki bizi bu kadar tercih eden genç için biz neler sağlıyoruz? Hayatlarının en hareketli dönemleri olan üniversite yaşantılarını benim şehrimde nasıl geçiriyorlar? Birer doktor, mühendis vb. olarak Türkiye’nin pek çok noktasında hizmet edecek olan gençler burayı gelecek yıllarında nasıl hatırlayacak ve burayı nasıl anlatacaklar? Bir yarış atı gibi koşturulduğumuz bu eğitim sistemi içinde üniversite değil tüm gençlerimiz eğitim ve kültür alanında ne şartlardalar? Mesela benim kendime çok sorduğum sorulardan biri, artık bir büyükşehir de olduk, neden bizim büyük tiyatro, dans sahnelerimiz yok? Sürekli belediye kültür merkezi gibi bakımsız kalmış küçük bir alanda çalışmalarımızı sürdürmeye çabalıyoruz. Değirmenaltı bilirsiniz ki öğrenci bölgemiz olarak geçer. Neden küçücük bir cadde üzerinde bile kaldırımları, yolları bakımsız, kaliteli eğlence mekânlarının yetersiz kaldığı, öğrenci adına yeşil alanın dahi yetersiz kaldığı bir ortamdayız. Kampüs içerisinde yapılmaya çalışılan, yapılan çalışmaların ve gelişimin farkındayım. Fakat kendi içimizde büyük bir üniversiteyiz. Biraz daha gelişime, uluslararası çalışmalara açık, daha konforlu bir üniversite hayal etsem çok mu ileri gitmiş olurum? Ortalama hesap yapıldığında bir öğrencinin haftalık ders saatinin 50’nin üzerinde olduğunu düşündüğümüzde bezgin bir genç kitlesiyle karşı karşıya olduğumuzu fark ediyoruz. Durum böyle olunca ise hayatlarında sosyalleşebilecekleri sayılı saatlerinde de konserler, kurslar, cafeler, tiyatrolar gibi çeşitli faaliyetlere ihtiyaç duyuluyor. Peki, şimdi bir etrafımıza bakalım Tekirdağ… Bunların ne kadarına sahibiz? Diyeceğim o ki bunları biraz düşünelim gençlerimize, toplumumuza, sosyal, kültürel açıdan zengin, psikolojileri sağlam temellerde aydın nesiller için, daha iyi bir eğitim düzeyi için düşünelim ve düşündüklerimiz için harekete geçelim… Unutmayalım her şey daha aydınlık bir gelecek için…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —