Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

NECMİ IŞIKSAL


BU NASIL REFERANDUM?

Bir gazeteci olarak kamuoyunun nabzını tutmak istiyorum ve girdiğimiz ortamlarda 'ne yapıp edip' konuyu referanduma getiriyorum.


Öyle ya; 
ben ve arkadaşlarım Türkiye´nin en çok satan gazetesi olan Posta gazetesinin Trakya sayfalarını hazırlayarak 50 bin tirajları bulan Trakya´nın tek bölge gazetesini oluşturuyoruz.
Ayrıca Tekirdağ merkezli Olay Aktif gazetesinin kurucusu ve yazı işleri müdürüyüm.
Ekmek paramı 1988 yılından beri sadece yazıp çizdiklerinden kazanan bir gazeteciyim.
Her gazetecinin hayal ettiği sarı basın kartından başka, uluslararası geçerli olan kırmızı karta kadar tüm gazetecilik prestijini oluşturan belgelere sahibim.
Sadece sarı basın kartlıların üye olabildiği Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin üyesiyim.
Tekirdağ gazeteciler cemiyetinin başkan vekiliyim.
Kısacası bu mesleğe ait tüm nitelikleri üzerimde taşıyorum.
Bugüne kadar özgürce ve en ağır şekilde olumsuz gördüğüm her şeyin üzerine gittim.
Ancak ilk kez ben bir korkuya kapıldım.
Özgür basın kimliğimi ilk kez sorgular hale geldim.
Ancak 'korkunun ecele faydası yok ' fikri ile görevime eskisi gibi tam gaz değilde, hayatımda ilk kez gaz pedalına yarım basarak yoluma devam ettiğimi ve mesleğimi sürdürdüğümü fark ettim.
Bu referandum sürecini gaz pedalına yarım basarakta olsa geçirmeye çalışıyorum.
Mesela hala berber koltuğunda, bankada sıra beklerken, lokantada yemek yerken kasaptan et alırken, girdiğim bir çok ortamda konuyu referanduma getirip ortam yoklaması yapmaya çalışıyorum.
Fakat o da ne?
İnsanlar olmuş
'sinir ve öfke küpü...'
Evet diyecek olanda, 
hayır diyecek olanda neredeyse üstümüze saldıracak ve bir anda kan gövdeyi götürecek.
Biz ülkemizde ekonomik koşullarımızın çok zor durumda olduğu bu günlerde,
dünyanın en pahalı benzininin satın alındığı bu ülkede,
Ülkenin daeş, deaş, işid, FETÖ, pkk, pyd 
kısacası saymakla bitiremediğimiz çeşitlilikteki terör örgütleri ile başımız çok ciddi beladayken, ne ara konumuz evet ve hayır kavgasına kadar geldi?
Ayrıca bu referandumu yapmak şart oldu diyelim.
Sonuç evet yada hayır çıksa ne olacak?
Kardeş gibi yaşamak varken bu kavga ve öfke niye?
Çevremiz terör örgütleri ile doluyken, ayrıca sırf müslüman bir ülkeyiz diye düşmanımız olmaktan vaz geçmeyen onca ülkeye karşı kenetlenip dik durmamız gerekirken, bu birbirimize ters bakışımız neden?
Unutmayalımki, Türkiye büyük bir gemi ve hepimiz bu geminin yolcularıyız.
Bu ülke bazı densizlerin son günlerde dillendirdiği gibi iç savaşa giderse, kazanan düşmanlarımız olmazmı?
Bizi birbirimize sokan düşmanlarımız karşımıza geçip, kahkaha atarak bizim çöküş ve yok oluşumuzu büyük bir keyifle izlemez mi?
Ayrıca içinde bulunduğumuz bu günlerde sosyal medya başta olmak üzere insanlarımızın büyük bir çoğunluğuda derin bir sessizliğe girdiğini hayretle görüyoruz.
Bu demektir ki; tek korkan ben değilim.

Halkın büyük çoğunluğundada fikir beyan etmenin korkusu var.
Oy rengi hakkında yakın gördüklerimize biraz ısrar edip evet veya hayır cevabını istediğinizde 'ben bu referandumda sandığa gitmeyi düşünmüyorum' diyerek olayı savuşturuyorlar.
Bence içinde bulunduğumuz bu öfkeli ve sıkıntılı dönemde en iyi cevapta galiba bu olmalı,
'ben bu referandumda sandığa gitmeyeceğim' diyerek öfke ve taşkınlık ortamını ortadan kaldırmak en iyisi gibi görünüyor.
Kısacası bu cevapla sandık gününe kadar vereceğin oy´un rengini HAVET şekline getirirsinki; 
en iyiside bu olur diye düşünüyorum.
Ben bir gazeteci olarak sosyal medyayıda sıkça kullanan ve nabzı yoklayan bir kişiyimdir.
Mesela Numan Kurtulmuş veya Süleyman Soylu´nun ak partiye katılmadan önce ve muhalefet oldukları günlerde Ak parti aleyhinde söyledikleri videolardan birisini paylaştım.
Özelden samimi olduğum ve nazı bana geçebilen bir çok yakınım arayarak neden HAYIRcıların 'ekmeğine yağ sürüyorsun' deyip tepki koydular. 
Bir günde Meral Akşener´in Kosova´da FETÖ terör örgütü lideri hakkında övgü dolu sözlerini içeren eski bir videoyu paylaştım.
Bu seferde HAYIRcılar neden evetçilerin 'ekmeğine yağ sürüyorsun' diye beni eleştirerek gönül koyduklarını gördüm.
Bu içinde bulunduğumuz küçük çevrede anladımki yerel ve bölgesel gazeteciliği yapmak çok zor.
Sanki 'Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal' sözü tamda bu günler için söylenmiş bir söz diye düşünmeden edemedim.
Ben aldığım bir kararla bu 16 Nisan´a kadar olan dönemde kendi görüşlerimi yansıtan hiç bir köşe yazısı veya video paylaşmayacağım.
Sadece EVET ci veya HAYIR cı siyasetçilerin beyanatlarını, hizmet ettiğim gazetelerde yayınlatacağım.
Kısacası bende aynı gemide olduğuma göre kimseyi kırıp dökmeden bu 16 Nisan´a kadar olan süreci atlatmaya çalışacağım.
Bana oy´umu soranlara cevabımda şu olacak;
'ben bu referandumda sandığa gitmeyeceğim' 
Kısacası benim oyumun rengide sandığa kadar HAVET olacak.
Kalın sağlıcakla...

Kirasını almak için girdiği evde şoke oldu

Kayıp adam için ikinci kazı

595 litre kaçak içki ele geçirildi

Ters yöne giren araç ölüm getirdi

Babasının ağır küfürlerine dayanamayan genç babasını öldürdü

Çöp yakayım derken bağ evini yaktı

Çatı parça parça uçtu

Hırsızlığa üzülen taraftar takımına çamaşır makinesi hediye etti

2 gün içinde evi 2. kez soyuldu

İran uyruklu 4 kişi polis süsüyle Makedon turistleri gasp etti

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 30 26 1 3 48 81
2.Fenerbahçe 30 25 1 4 54 79
3.Trabzonspor 30 15 11 4 11 49
4.Beşiktaş 30 14 12 4 4 46
5.Kasımpaşa 30 12 11 7 -2 43
6.İstanbul Başakşehir 30 12 12 6 3 42
7.Rizespor 30 12 12 6 -11 42
8.Antalyaspor 30 10 9 11 2 41
9.Adana Demirspor 30 9 9 12 7 39
10.Alanyaspor 30 9 9 12 -4 39
11.Sivasspor 30 9 10 11 -7 38
12.Samsunspor 30 10 14 6 -6 36
13.Kayserispor 30 10 11 9 -7 36
14.Ankaragücü 30 7 11 12 -3 33
15.Hatayspor 30 7 11 12 -4 33
16.Konyaspor 30 7 11 12 -11 33
17.Gazişehir Gaziantep 30 8 15 7 -10 31
18.Fatih Karagümrük 30 7 14 9 -4 30
19.Pendikspor 30 7 15 8 -27 29
20.İstanbulspor 30 3 20 7 -33 13