Tarih: 30.01.2017 13:32

Bakan Arslan: Dünyanın en büyük köprüsünü yapacağız

Facebook Twitter Linked-in

Partililere seslenen Arslan, 'Değerli dostlar yol çetin, yol zor. Hele Türkiye gibi bir coğrafyadasınız. Hele bu altın kıymetinde ecdadın kanı ile sulanmış, bizlere vatan olarak, bizlere toprak olarak bırakılmış yurtta iseniz, gerçekten işimiz zor. İşimizi zor ama önemli olan işimizin zor olduğunu bilmektir. Önemli olan Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderin arkasında, onun ekibi olan Binali Yıldırım ve arkadaşlarının zor demem, imkansız biraz zaman alır diyen bir kadronun 15 yıldır ortaya koyduğu düstur üzere bu zorlukların üstesinden gelmek. Allaha şükür geliyoruz. Sadece Tekirdağ´ı değil, 81 ili geziyoruz. Onunla da yetinmiyoruz. Elbette ki 780 bin kilometrekarenin her karışı bizim için değerlidir.Bunun bilincinde olarak dünyayı geziyoruz' dedi.

Bakan Arslan, dünyanın Türkiye´yi gıpta ile izlediğini belirterek, 'Dünya Türkiye´nin son 14 yılda kat ettiği mesafeyi gıpta ile izliyor. Ama keşke gıpta ile izlemekle kalsalar. Türkiye´yi ana kucağı, baba ocağı olarak gören dünya mazlumları bu başarıyı zevkle izliyor. Dua ediyorlar. İnşallah daha da büyürsünüz diyorlar. Ama çekemeyenler. Çekmeyenler de boş durmuyor. Çekemeyenler de bize her alanda çelme takmak için, bizim başımıza çoraplar örmek için boş durmuyorlar. Onlar boş durmazken, onlara maşalık eden, onlara alet olan, onlara hizmet eden ne yazık ki içimizden hainler çıkıyor. FETÖ´sü çıkıyor, PKK´sı çıkıyor, DEAŞ´ı, YPG´si,, PYD´si, DHKP-C´si çıkıyor. Varsın çıksınlar, bin yıldır bu coğrafyada herkes omuz, omuza birlik içerisinde nasıl ki, ortaya çıkan hainlerin hakkında gelmişse halk tabiri ile bunların ağa babalarının da üstesinden gelecektir. Buna hiç kimsenin şüphesi olmasın. Esas olan bekamız istikbal ve istiklalimizdir. Esas olan bu vatanı çocuklarımıza sağlam bir şekilde bırakmaktır. Buna hiç kimsenin şüphesi olmasın' dedi.

15 Temmuz darbe girişimine değinen Bakan Arslan, şöyle konuştu:

'15 Temmuz´da dünya boş durmadı. Büyüyen, yükselen büyük hedefler koyan Türkiye Cumhuriyet´inin yolunu kesmek için, onun lideri olan Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını alaşağı edebilmek için, oynayabilecekleri en büyük, en güçlü son oyunu oynadılar. Hain bir darbe girişimine kalkıştılar. Ama bu millet, birlik beraberlik içerisinde dil demeden, din, mezhep ve etnik yapı demeden, millet olma şuuru ile meydana çıktı. Öyle şamar vurdu ki tankın karşısında, topun karşısında göğsünü siper etti. Şehit ve gazi olmak pahasına hainler karşısına dikildi. Nene Hatun diye bir ecdat vardır. Onun torunları olan kadınlarımız kızlarımız o gece meydanlara çıktı. Hainlerin karşısında durdu. Onlar bunları hesaba katmadılar. Onlar Türkiye gençliğinin apolitik yetiştiği zannediyorlardı. Onlar gençlerin ya şehit olurum. ya gazi olurum diyerek sokaklara çıkacaklarını hesaba katmadılar. Onlar o gençlerin, babalarından, annelerinden, ecdadının kahramanlıklarını dinlediklerini hesaba katmadılar. Allah sizlerden razı olsun o akşam o dersi de verdiniz. Peki dertleri nedir? Niye Türkiye´yi çekemiyorlar? Trakya, Anadolu ecdat kanı ile sulanmış. Bize bırakılmış altın değerinde toprak. Çünkü Avrupa ile Asya´yı birbirine bağlayan köprü konumunda coğrafyadır. Dünyanın başka yerinde böyle bir coğrafya yok. Dünyada hiç bir yerde 3 kıtayı birbirine bağlayan başka bir toprak yok. Recep Tayyip Erdoğan ve ekip arkadaşları dünyaya dediler ki, bana biçtiğiniz role göre değil, kendi milletimin menfaatini neyi gerektiriyorsa ona göre hareket edeceğim. Gerekirse ´one minute´ diyeceğim, gerekirse dünya beşten büyüktür diyeceğim. Sizin menfaatinize göre değil insanın menfaatine göre hareket edeceğim. Ecdadın bana bıraktığı değerli toprakların hakkını vereceğim.'

´BAĞIMSIZLIK YETMEZ, YANINA TARAFSIZLIK KOYALIM´

Ak Parti hükümetinin ülkeye yaptığı hizmetleri anlatan Bakan Ahmet Arslan, değiştirmek istediklerinin rejimin vesayet rejimi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

'Ak Parti geldi güçlü bir şekilde mücadele ediyor ama her taraftan birileri çelme takıyor. Hükümet olduk, 363 milletvekilimiz var. Birileri dedi ki, sen hükümet olabilirsin ama bu ülkeyi hükümetler idare etmiyor. Bu ülkeyi vesayet odakları idare ediyor. Onlar ne derse o olacak. Ak Parti bir taraftan milletine hizmet etmek istiyor, bir taraftan da vesayet odakları ile mücadele ediyor. Eğer o vesayet odakları olmasıydı Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının 14 - 15 yıllık koşturması sonucunda Türkiye 4-5 misli daha fazla büyüyecekti. Çünkü biz bir taraftan yukarı çıkıyoruz ama bir taraftan birileri de paçamızdan asılıyor. Biz diyoruz ki, artık paçamızdan asılmayın. Çünkü bizim yolumuz doğru yol. Diyorlar ki, bunlar bir karar aldılar anayasa değişikliğine gidiyorlar. Artık yürütme ve yasama bir birinden ayrılacak. Yasama ve yürütme çok daha güçlü hale gelecek. Cumhurbaşkanlığı´nın başkanlığındaki hükümet çok daha güçlü hale gelecek. Bunlarda diyor ki, eğer bunlar bu kadar büyürse artık bize sıra gelmez. Çalışın, söz verin verdiğiniz sözü tutun. Ak Parti belediyecilik başarısı ile bu noktaya geldi. Vesayet odakları ile bir olup iktidar ortağı olabilirmiyiz diyorlar. O yüzden hayır diyorlar. Onlar ne derse desin, bu millet bu karara evet diyecektir . Bundan sonra ülkenin daha iyi noktaya gidebilmesi adına bu karara evet diyecektir. Ülkenin geleceğine, ülkenin istiklaline, ülkenin güvenli bir şekilde yarınlara yürümesine evet diyecektir. Diyorlar ki ´Siz mahkemelere müdahale edeceksiniz bu değişiklikle.´ Anayasada bir ifade var. Mahkemeler bağımsızdır. Biz de diyoruz ki bağımsızlık yetmez. Yanına bir de tarafsızlık koyalım. Diyoruz ki, bu millet hem bağımsız, hem tarafsız mahkemeleri hak ediyor.'
Bakan Arslan, daha sonra Çorlu İlçesi´ne geçerek partililerle bir araya geldi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —